FESLEĞEN // HİKMET ANIL ÖZTEKİN // KİTAP YORUMU




Kitabın Adı: Fesleğen
Kitabın Yazarı: Hikmet Anıl Öztekin
Yayınevi: Hayykitap
Sayfa Sayısı: 215

Merhaba ben Fesleğen. Kalemimi kâğıdımı hazırladım ve küçük bir yüreğin içine sığabilecek ne varsa anlatacağım. Doğduğu topraklardan uzakta bir yerde güneş görmeye çalışan küçük bir fidan görürseniz bir gün sulayın olur mu? Yağan yağmur ancak gözyaşlarına yetebilir çünkü. Yeni yeşermiş bir fidanın bir Allah dostundan başka neyi olabilir ki. Sevin onu olur mu? Ve lütfen sevenleri ayırmayın olur mu? Fesleğen ile Seyyah'ın son kitabı bu. Hikmet Anıl Öztekin, "Çok acı çektim. Derdi dünya olmayan insanlar için yazdım bu satırları," diyor ve ekliyor: " 'Bir' olanın rızasından, insanlara Allah sevgisini anlatmaktan ve duanızdan başka hiçbir derdim yoktur bu dünyada. Ruh sevgiliye, beden toprağa kavuştuğunda 'iyi yazardı' değil 'iyi severdi' deyin bana."Hüznün, zarafetin, gözyaşlarının, kocaman yüreklerin inceliklerle örülmüş hikâyesi bu. İlahi aşkla hemhal olanların, hayatın yanlış tarafında duracağına, hep yalnız tarafında durmayı tercih edenlerin, helal dairesinde kalmak için acılara seve seve katlananların masum duası bu...Siz de dua edin Fesleğen ve Seyyah için... Bir an önce kavuşmaları için...Vuslat hasreti çekenlerle derttaş olup Allah için şu soruyu sorun kendinize: "Sevdiğinize son bir cümle söyleme fırsatınız olsaydı, o cümle ne olurdu?"



Bir bekleyiştesiniz ve aynı zamanda bir arayışta. Kendinizi bu dünyadan soyutlayarak içinizde size ait, haramlardan uzak ve Allah'a yakın olan bir dünya oluşturmuşsunuz. Arkadaşlarınızın gittiği kafeler, yaptıkları görüşmeler, başkalarını çekiştirdikleri gıybetler, kollarındaki haram sevdalar... Yaşayış biçiminizin hepsine aykırı! Önem verdiğiniz tek şey maneviyat. Ne para ne pul ne de bu dünyaya ait hiçbir şey istemiyorsunuz. Bu sahte dünyaya ait hiçbir şey! Sıkıldığınızda sizi rahatlatacak olan kulaklığınızda çalan en ünlü şarkıcının müziği değilde, en yakınınızda hemen elinize alıp okuyacağınız Kur'an-ı kerim. Size huzur veren şey sevgiliniz değilde, vakti geldiğinde seccadenizin başında durup Allah'ın verdiği huzur. Ve vakti gelir. Mevsimler geçer. Büyürsünüz, olgunlaşırsınız. Bakarsınız ki siz hala O'ndasınız ve bakarsınız ki diğerleri hala dünya da. Sanarsınız ki bir tek siz böylesiniz. Fakat zamanı geldiğinde, hiç ummadığınız anda birisi çıkar karşınıza. Allah için karşınıza çıkan. Allah için sizi seven. Allah için onu sevdiğiniz. Ve Allah için onu terk ettiğiniz birisi. Birbirinize bir şeyler katarak onun sizi değiştirdiği ve sizinde onu değiştirdiğiniz birisi. Şimdi ayrısınız. Yaptığınızın ise doğru olduğundan eminsiniz. Peki bu içinizi yerle bir eden duygu ne? Özlem mi? Hüzün mü? Allah'ın sizin için ne planladığını asla bilmezsiniz. Allah bilir de siz bilmezsiniz. Eğer hasrete dayanırsanız sonu mutlaka vuslat olur.

Hellöö! Biliyorum yoruma biraz fazla depresif, biraz fazla hüzünlü, biraz fazla durgun girmiş olabilirim. Fakat başka türlü bu yoruma nasıl giriş yapacağımı bilemedim. Çünkü kitap tam anlamıyla yukarıda yazdıklarımın hissiyatını taşıyor. Tabii ki de Hikmet Anıl abimizin verdiği hissi veremediğim apaçık ortada. Çünkü verdiğim his - verebildiysem eğer - kitabın verdiği hisin %1'i etmez. Velhasıl kelam derttaşlar - Hikmet Anıl abimizin tabiri - hani olur ya, karşınıza bir kitap çıkar ve onu alıp okursunuz, bütün satırların altını çizerek, bütün satırlarda kendinizi bularak onu okursunuz ve kitabın sonuna yaklaşırsınız, bir yandan bitmemesi için üzülürken boir yandan da nasıl biteceği hususunda sabırsızlanırsınız. Ve işte kitap bitti. Ama ne bitiş. Kitabın kapağını kapatıp uzaklara dalarsınız ya içinizde ki huzur ve beyninizde ki düşüncelerde boğulurken işte o anda anlarsınız o kitabın hayatınızı nasıl etkilediğini ve sizi ne denli değiştirdiğini... İşte bu kitapta benim için böyle bir kitaptı. 

İlk başta hissiz bir şekilde başlayacağınız, ortasında büyük bir kaosla kitabın sayfaları arasında sürükleneceğiniz ve sonunda gözyaşlarına boğulacağınız bir kitap. Açıkçası bu kitabı bitirmeden önce sevinçten ağlamak nedir bilmezdim. Çünkü hiç tatmadığım, yaşamadığım bir duyguydu. Kitabın bitmesine son üç sayfa kaldığı vakit ise bu duyguyu derinlemesine hissettim.

Fesleğen ile Seyyah birbirlerine aşık iki insan. Mecnun ile Leyla gibi. Romeo ve Juliet gibi. Hayatlarında birbirlerinin karşılaşmalarının şaşkınlığıyla tanışan ve birbirlerine aşkı tanıtarak yeniden doğan, ayrı ayrı olan aynı zamanda birbirlerine karışan iki insan. Bu iki insanın tek ortak noktaları var. AşkAllah aşkı


Bu kitapta sizi çok şey bekliyor derttaşlar. Bu kitap siz derttaşların dermanı. Az olan bilginizin çokluğu. Allah aşkının ne demek olduğu. İçinde sizi karşılayan binlerce konu... Mecnun ile Leyla ve Romeo ve Juliet arasındaki fark, Abdal ile aptal arasındaki fark, Ney'de ki sesin sırrı, Fesleğen ile Seyyah'ın kelime oyunları... En önemlisi ise Allah'a olan tevekkül, bağlılık, aşk.

Sizlere bir sır vereyim mi arkadaşlar? Lütfen sevecekseniz Allah için sevin, bağlanacaksanız Allah için bağlanın, bakacaksanız Allah için bakın, her şeyi Allah için yapın.

Peki size diğerinden daha da büyük bir sır vereyim mi? Lütfen sevecekseniz Allah'ı sevin, bağlanacaksanız Allah'a bağlanın, bakacaksanız yüzünüzü Allah'a dönün ve sadece O'na bakın, aşkı yaşayacaksanız da illa Allah'a olan aşkınızla yaşayın.

Hadi siz de çok geç olmadan bu kocaman olan DERTTAŞLAR AİLESİNE katılın
.


ALINTILAR


  • "Kalbimde yerin, sen gidersen eksik kalırım. Özlemek dayanılabilir bir şey. Gerçekten sevince insan, yanındayken de özlüyorsun zaten. Evet, sevdiğin insan yanındayken bile özlersin. Ama giderse, o özlemek değil, eksik kalmaktır. Bir gün sen de gidersen, özlemem. Eksik kalırım."

  • Gitmeyecekmiş gibi neyi seversen, sevdiğin şeyin gidesi gelir hemen. Kırk yıl kalası olanı bile Allah'tan öne koyduğun an gidesi gelir. Öyledir işte bu dünyanın kuralı. Kalanları sen sevmezsin, sevdiklerinde giderler zaten. Gittikleri yerde kalırlar mı? Allah'tan çok sevilenler hep giderler, hiçbir yerde hiç kalmadan giderler işte. Hem gelmek, bir anlamda da " vakti gelince gideceğim bak, ona göre sev beni" demek değil midir?

  • Ve sen bulunmayı hiç istemeyen kadın. Hangi kitabın içindesin ki okumakla yoluma çıkmıyorsun. Yoksa hiç durmadan bir kitaptan ötekine mi geçiyorsun. saklı olduğun kitaplar da birlikte büyüyemez miyiz? yok mudur iki kelime edebileceğimiz bir boşluk.

  • "Allah Bize, 'askm sni ck sviom yaa' düzeninin insanları içinde 'Evvelim sen oldun ahirim sensin ' demeyi nasip etsin.Hâlden anlamazları uzak tutup bu hâlin derdine ortak olacakları yakınlaştırsın."

  • "O zamanlar sevmelere sahip çıkılırmış. Görmeden, duymadan, haber bile almadan tutulurmuş verilen sözler. Şimdiki gibi kaç kişiyi idare edebiliryorsun muhabbetleri dönmezmiş gençler arasında. Sevmek demek, yan yana gömüleceğin kişiyi seçmek demekmiş."

  • "Sosyallikten uzak durduk diye bizi asosyal olarak adlandıranlara sesleniyorum. Biz sahteliğe, daha doğrusu sahte insanlara sabredemediğimiz için sosyalleşmeyi tercih etmiyoruz. Bu, bilinçli bir tercihtir. Uçmak için yaratılmış kanatlara sahip bir kuşun arkadaşları kümesten çıkmıyorlarsa ve bu kuş kümeste arkadaşlarıyla takılmak yerine özgürlüğe ve yalnızlığa, gökyüzüne kanat çırpıyorsa, bu kuş asosyal mi olur? "

Yorumlar

Popüler Yayınlar