''Her yıl 21 milyonun üstünde insana anestezi uygulanıyor. Büyük çoğunluğu rahat bir şekilde uyuyor. Hiçbir şey hatırlamıyor. Bu hastalardan 30 bin tanesi bu kadar şanslı olmuyor. Kendilerini 'anestezik bilinçlilik' olarak bilinen durum içinde hapsolmuş olarak buluyor. Bu kurbanlar tamamen felç olmuş durumdadır. Yardım isteyemezler. Uyanıktırlar.''
HELLÖ!! Yukarıda gördüğünüz kısım filmin giriş kısmıdır. Filmi daha bir dakika önce bitirdim. İnanır mısınız hala şoktayım! Zaten giriş kısmı bile beni kendine çekmeye yetti. Çünkü anesteziye karşı özel bir ilgim de olduğu için hemen kapılıverdim. Zaten filmi YouTube'den anestezi ile ilgili videolara bakınırken buldum. Fragmanı izledim ve hemen filmi açıp izlemeye koyuldum. Allah'ım KAFAYI YEDİM!
Böyle bir şey OLAMAZ! Hayır gerçekten olamaz. Düşünün bir ameliyat olacaksınız. Bir kalp ameliyatı. Ameliyat masasında hazır bir şekilde bekliyorsunuz. Doktorlar başınıza geçiyor. Hepsi size tepeden tepeden bakışlarını çeviriyor. Hepsi bir ağızdan rahatlamanızı gerektiren cümleler sarf ediyor. Daha sonra başınıza anestezi uzmanı geliyor ve elindeki maskeyi yavaşça ağzınıza sabitliyor. Size 10'dan geriye doğru saymanız talimatını da veriyor. Saymaya başlıyorsunuz.. 6. saniyede yavaşça kendinizden geçiyorsunuz ve gözleriniz karanlığa kapanıyor. Bekliyorsunuz... Bekliyorsunuz... Etraftaki seslerin bitmesini bekliyorsunuz. Size dokunan kişilerin temasını hissetmemeyi bekliyorsunuz. Üstünüzde bir kaç şey uygulanıyor. Göğsünüze bir örtü seriliyor. Soğuk bir cisim göğsünüze temas ediyor. Yavaşça aşağı doğru kaydırılıyor. Sonrası acı. Hayır! Hissetmemeniz gerekiyor öyle değil mi? Sonuçta size anestezi uygulandı. Bütün bu olanları hissetmemeniz gerekiyor, kulaklarınızın hiçbir şeyi duymaması gerekiyor. Fakat nafile! Acıyı tüm iliklerinize kadar hissediyorsunuz. İçinizden bağırıyorsunuz, çığlıklar atıyorsunuz. Fakat... Fakat kimse sizi duymuyor. Vücudunuz hareket etmiyor. Herkes baygın olduğunuzu zannediyor ama değilsiniz. Bütün bunlardan sonra ne oluyor biliyor musunuz? Kalbinizi çıkarıyorlar!
Evet, Clayton Beresford (Hayden Christensen) bütün bu olanları yaşıyor. Kendisi küçüklükten beri kalp nakli bekliyor ve uygun donör bulunduğunda ameliyata hazırlanıyor. Ameliyatı en yakın arkadaşı Dr. Jack Harper (Terrence Howard) yapıyor. Ameliyat olurken ise Clay ütün acıları hissediyor. Çünkü kendisi anestezik bilinçililik içindedir. Tüm bunlar olurken ise Clay'in annesi ve sevgilisi Sam (Jessica Alba) dışarıda bekliyor.
Jessica Alba'yı bu zamana kadar çok severdim bu filmde tam bir sürtük çıktı. Nefret ettim!
Clay'in en yakın arakadaşı Jack ise var ya... Allah'ım! Elime verseler bir kaşık suda boğarım.
SPOİ SONU
Filmden çıkarılabilecek mesaj şu; Kimseye güvenmeyin ve büyüklerinizin sözünü dinleyin!
Yorumlar
Yorum Gönder