Masum bir aşk hikayesi: Winter Sonata (K-Drama Yorumu)

OYUNCULAR

                     Bae Yong Joon / Kang Jun Sang
            Choi Ji Woo / Jung Yoo Jin
                    Park Yong Ha / Kim Sang Hyuk 

         Park Sol Mi / Oh Che Rin


İyi günler sevgili okur!
 Ah mazi ah. Bundan tam 7 yıl öncesine gidiyoruz şu an. O zamanlar 10 yaşındayım. Düşünün ya sadece 10 yaşındayım ve ben bu ağır dram içeren diziyi izliyorum. Kalbim nasıl kaldırmış benim? Bu kadar ağlamaklı, bu kadar hüzün, entrika, aşk. Bunların hepsi bir dizide toplanınca ister istemez ''Ay bana bir şeyler oluyor. Bi fenalık geldi bana. Açın şu camları.'' diyebiliyorsunuz. Şu anda bu postu yazarken bile bi içim daralmadı değil. Pekala sizi tanıştırayım. Beni 7 yıl önceden bugünlere kadar getiren, Kore dizilerine giriş nedenim olan ve beni Kore'ye bağlayan o masum aşk hikayesi: Winter Sonata.


Dizinin konusuna gelecek olursaaak... 
 Yoo-Jin her zaman ki alışkanlığıyla okula geç kalıyor. Bu yüzden apar topar hazırlanarak bir otobüse biniyor. Otobüse binmeden önce arkadaşı Sang-Kyuk'un ''Uyuma sakın!'' nasihatlerine karşın Yoo-Jin'in uykusu baskın gelince maalesef kızımız uyuyakalıyor. Bu sayede masum aşkının bir parçası olan Kang Jun-Sang ile karşılaşıyor.

 Kang Jun-Sang, babasının kim olduğunu bilmiyordur ve babasını bulmaya gelmiştir. Kader bu ya Yoo-Jin'in gittiği sınıfa Jun-Sang'da gidince aralarında ki etkileşim gittikçe büyümeye başlıyor. Tabi ki burada kem gözlü, çirkef bir kız yok değil illa ki olacak. Oh Che-Rin, Jun-Sang'a kafayı takmıştır. 

Kimse Yoo-Jin ile Jun-Sang'ın aşkına engel olamıyor. Birlikte yılbaşı gecesi buluşmak için plan yapıyor çiftimiz. Fakat Jun-Sang'ın buluşmaya gitmesi imkansız bir hale geliyor. Çünkü yolda Jun-Sang'a kamyon çarpıyor. (Burda ben şok tabi. ''2. bölümde nasıl ölür ya?'' diye kendimi sorgulamaya başlıyorum.) Jun-Sang'ın öldüğünü öğrenen Yoo-Jin'in dünyası başına yıkılır. Jun-Sang artık yoktur.

Aradan yıllar geçer. Kuşlar uçar, ağaç dalları çiçeklenir, gökyüzünden beyaz beyaz karlar kaplar etrafı, yağmur damlaları düşer o hüzünlü sesiyle. Mevsimler geçer. İnsanlar belki mutlu, belki hüzünlü... Her şey değişir. Herkes olgunlaşır. Acılar unutulur. Fakat Yoo-Jin hala aynıdır. Yüreğinde ki acı gram azalmaz. Dünyaya her sabah hüzünlü gözlerini açar. Bir yandan da hayatına devam etmesi gerekir. Artık Sang-Kyuk ile nişanlıdır. Belki onu Jun-Sang'ı sevdiği gibi sevemez ama ona iyi gelen tek kişi o'dur.

 Eskilerin hatırlanması için bütün arkadaşlar toplanırlar. Bu toplantıya katılacak olan diğer isim de Oh Che-Rin'dir. Fakat Che-Rin toplantıya yalnız gelmez. Fransa'da tanıştığı Jun-Sang'a benzeyen Lee Min-Hyung ile gelir. İşte buradan sonra her şey teker teker değişmeye başlar.

Winter Sonata'nın bir animesinin olduğunu belirtmek isterim. Belki 10 defa izlediğim dizisinin neden animesini izlemiyorum hala anlamış değilim.
Beni diğer şaşırtan durum ise dizinin ikinci başrol erkeği Sang-Hyuk'un (Park Yeong Ha) öldüğünü duymam oldu. Çok üzülmüştüm.





7 yıl önce izlemiş olmama rağmen bu postu hala aynı duygularla yazıyorum. Bilmiyorum. Belki ilk izlediğim dizi olduğu için farklı hissediyorumdur. Belki de Yoo-Jin ile Jun-Sang'ın aşk hikayesi sarsmıştır beni. Fakat bu dizinin bendeki yeri her zaman ayrı oldu. Sanıyorum ki her zamanda ayrı olacak. Eğer bu diziyi merak ettiğiniz için şu anda bu postu okuyorsanız bence hemen başlayın derim. izlemediyseniz çok şey kaybedersiniz.







Yorumlar

Popüler Yayınlar